Punch Club İncelemesi

Punch Club İncelemesi

Punch Club Nedir ?

Merhaba oyunseverler, bugün sizlerle nostaljik, tatlı mı tatlı bir oyun inceleyeceğiz. Punch Club Lazy Bear Games tarafından geliştirilen ve yayıncılığını tinyBuild'in üstlendiği bir spor yönetimi simülasyon oyunudur. Oyuna ilk baktığınızda 3-4 saatte bitirebilecek çerezlik bir oyun olarak görebilirsiniz. Fakat sağlam hikayesi ve birden fazla alternatif sonlarıyla bu oyun sizi günlerce başına kitleyebilir.

Hikaye demişken, gelin ufak bir bahsedelim. Siz henüz küçükken babanız öldürülüyor ve polis sırtınızı sıvazlayıp  üzülme evlat demekten başka bir şey yapmıyor. Aradan günler, haftalar, yıllar geçiyor ve yetişkin bir insan oluyoruz. Fakat bunca sene aklımızdan çıkmayan bir şey var. Çok iyi bir dövüşçü olan babamızı kim, neden öldürdü? Babamızın katilini bulmak ve intikamını almak bize kalıyor.

Katili bulmak ve intikamımızı almak için babamızın izinden gidiyor ve bir dövüşçü oluyoruz. Fakat dövüşçü olmak o kadar da kolay değil. İşe gitmeli, para kazanmalı, yiyecek ihtiyacınızı karşılamalı ve spor yapmalısınız. Bunları dengede tutmak ise bir hayli zor. Dövüşçü olduğumuz bu oyunda karakterimizin 3 ana özelliği var. Bunlar: güç, çeviklik ve dayanıklılık. Bu 3 özelliği aynı anda geliştirebileceğimiz gibi aynı anda birisine de yönelebilir, rakiplerinizin tüm darbelerinden sıyrılan çevik bir maymun, ne kadar darbe yerse yesin kolay kolay düşmeyen dayanıklı bir ayı veya rakibine vurunca can yakan güçlü bir aslan olabilirsiniz. 

Ayrıca oyun 80'ler ve 90'lara yaptığı göndermelerle, piksel piksel görüntüsüyle ve müzikleriyle adeta bizi bir nostalji kasırgasının içerisine sokuyor. Retro girdabına kapıldığınız bu muazzam oyunda eğer yaşınız biraz büyükse aynı zamanda da duygulanacaksınız.

Oyuna biraz göz gezdirip, yorucu bir günün ardından kahvemi veya çayımı alır, püskevitimi içeceğime banıp banıp yerken bu oyunu açar oynar ve kafa dinlerim diyorsanız eğer yanılıyorsunuz. İlk bakışta çerezlik gibi görünen bu oyunda yukarıda saydığımız iş-spor-yiyecek-uyku dengesini tutmak inanılmaz zor. Bize serbestlik sunmayan bu oyunda oyuna başladığınız gibi çalışmaya, spor  yapmaya, yiyecek sıkıntısı çekmeye ve dövüşmeye başlıyoruz. Eğer yiyecek yemez düşük enerjiyle maçlara çıkarsanız canınız az başlıyorsunuz. Ufak bir süre dahi spor yapmazsanız yetenekleriniz geriliyor. Para kazanmazsanız zaten hiçbirini yapamıyorsunuz. Yani anlayacağınız oyun ufak bir süre dahi arkanıza yaslanmanıza izin vermiyor. Sürekli olarak oyunla ilgilenmeli, stratejiniz hakkında kafa patlatmalı, paranızı düzgün harcamalısınız.

Belki de bu oyunla ilgili söyleyebileceğimiz iki negatif durumdan birisi oyunun zorluğuyken diğerinin de sürekli aynı şeyleri yaptırması olduğunu söyleyebiliriz. Bir üst paragrafta da bahsettiğim gibi. Çalış, ye, spor yap, dövüş. Oyunda hiçbir serbestlik sağlamayan yapımcı firma bu kadar sıkıntıya gelemeyen birçok oyuncuyu kaybetmiş gibi görünüyor.

Oyunun Artı ve Eksi Yönleri

Oyunun artı yönleri;

• Müthiş bir nostaljik hava
• Türkçe dil desteği
• Oldukça güzel bir hikaye ve alternatif yollar
• Hem dövüşe çıkmadan hem de dövüş esnasında stratejinizi belirleme imkanı
• Piksel grafikli ufak çaplı bir oyun olduğu için düşük sistem gereksinimleri
• Oyun süresi (Fiyatına göre oldukça uzun)

Oyunun eksi yönlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz;

• Sürekli aynı şeyi tekrar etmek 
• Oyunda bir serbestliğin bulunmaması
• Hikaye anlatımı

Genel Değerlendirme

Yukarıdaki incelemeyi okuyup zorlayan bir oyun beni sıkmaz, strateji tarzı oyunları seviyorum ve 80-90'lar içerisinde kaybolmak istiyorum diyorsanız kesinlikle bu oyunu satın almalısınız. Küçük çaplı olarak görünen bu oyun sizi saatlerce bilgisayar başına kitleyebilir. Fiyatına göre oldukça uzun oyun süresi sunan oyunda nostaljiyi dibine kadar yaşayacaksınız. Oyunu buradan satın alabilirsiniz. Dövüş ile ilgili bu oyunu inceledikten sonra aşağıya da bu 2 şarkıyı bırakmak isterim :).

Tugay Demirel